Geçen hafta Akyaka’da idim.
4 yıldır 4 aile birlikte Bodrum’da tatile gidiyoruz.
Bu sene 3 günlük Bodrum öncesi Akyaka’ya gitmeye karar verdik.
Bodrum’dan havaalanından araçlar kiralandı. Küçük bir motelde odalar ayırtıldı.
Koylar gezilir, ‘son bakir yerlerden’ diye tanımlanan Akyaka-Akbük görülür dedik.
İlk fotoğraflar kaldığımız Ayka Motel’e ait. Küçük,sevimli bir motel. İşletmecisi Esra hanım bizim için tam bir Concierge servisi verdi. Akşam yemek rezervasyonlarını, tekne organizasyonlarını yaparak işimizi çook kolaylaştırdı.
Milas Havaalanından Akyakaya 1-1.5 saatte gidiliyor. Otele yerleşmenin ardından kahvaltı-öğle yemeği tarzı yemek molası için Kordon Restaurantta idik. Buraya ya sabah kahvaltı ya da balık yemek için gelmeniz gerekiyor. Demlik çaylar, muhtelif kahvaltılıklarla Azmak nehri kenarında Akyaka ile ilk tanışıklığımız oldu. Bu bölgede bir başka alternatifte Vira Vira sanırım.. Ayaklarınız Azmak nehrinde yemeğinizi yemeniz ve serinlemeniz mümkün.
Azmak için ayrı bir parantez açmak lazım. Bence Akyakaya gidip de Azmak’da suya girmeden o seyahat tamamlanmamıştır. Fotoğrafta oğlum 5-6 derecelik suya alışmaya çalışıyor. Aynı günün akşamı bu serin sularda yüzmeye başladı. :))
Akyaka tipik bir sahil kasabası. Özellikle ‘Güzel Köylü’ isimli TV dizisinden sonra iç turizm daha bir artmış. Ağırlıklı olarak da yerli turist var. Maalesef düzenli bir yapılaşma yok. Diğer yandan her gelir seviyesinden insanı görebileceğin kadar da kosmopolit bir yer olmuş. Gün içinde özellikle hafta sonu plajlar çok kalabalık. Bu karmaşık görüntü bizi biraz korkuttu ve tek gün planladığımız güne birlik tekne organizasyonumuzu ikiye çıkardık. Bu sayede harika koylarda ,denize girdik; muhteşem yemekler yedik. 2 günde 2 ayrı kaptanın hikayesini dinleyip ,yeni insanlar tanıdık.
Akyaka’da Sedir adası merkezli 1.rota ve Ingiliz Limanı merkezli 2 rota var. 2.rota yaklaşık 2.5-3 saatlik uzaklık olduğu için biz tercih etmedik. Önemli olan sakin koylarda yüzmek ve dinlenmek olunca 1.rota bize yetti.
1.rota için fiyatlar sezona ve kaliteye göre 650-1000 tl civarında günlük değişiyor. Biz Doğancan Reis ve Beyaz Ada teknelerini kullandık. Doğancan Reis teknesi günebirlik turlar için yapılmış bir aile teknesi. Celal Kaptan ve eşi birlikte turu yapıyorlar. Yemekler muhteşemm ve tabiki Celal Kaptanın eşi yapıyor. Tur boyunca hiç durmadı. yemek yaptı, bulaşıkları yıkadı. Tekneyi kullandı. Kadın her yerde kadın ama bu kadının her parmağında bir hüner eski kuşak Anadolu kadınlarından idi. Hayranlıkla izledik Celal Kaptan ile eşinin diyaloglarını.. Teknede yemekve yüzme dışında balık tutabilir, tekneden atlama yarışı yapabilirsiniz, eğer iddialı iseniz okey maçlarında kaptanın karşısına çıkabilirsiniz. Unutmadan söyleyeyim tekneler fiber değil, ahşap ama yeni tekneler..
Beyaz Ada teknesinin kaptanı Tahsin bey ise 5 yıldızlı otellerde yurtiçi ve yurtdışında yıllarca Şef Aşçılık yapmış. Sonra bu tekneyi yaptırmış. Baba ocağına geri dönmüş. Her iki teknede de hijyen, lezzet ve müşteri odaklılık had safhadaydı.
Eğer sadece çocuklu aile olarak ben kendi çocuklarımın gürültüsünü çekerim diyorsanız, hem dinlence hem eğlence istiyorsanız, yatılı tekne turlarından korkuyor ama bir yandan da denemek istiyorsanız bu tur tam size göre.
Unutmadan iletişim adreslerini de yazıyorum;
Doğancan Reis Günlük Tur- 0533 344 8918
Beyaz Ada Günlük Tur -0536255 35 95 tahsinbalikoglu@hotmail.com
Gelelim Azmak turuna… Azmak, Akyaka’yı boydan boya geçiyor ve 2 kolu var. Suyunun sodalı olduğu söyleniyor. Dışarda hava 35-36′ iken bile su sıcaklığı 10 derecenin altında… ama önemli olan nehir içinde tekne ile geçerken bir süre sonra kendinizi el değmemiş bir doğanın ortasında gibi hissediyorsunuz. Cam gibi suyun içinde rengarenk parlak yosunları görüyorsunuz… Bir ara ördeklerin yanından geçerken, su kenarında restaurant ve kafelerde ayaklarını suya sokmuş, akşam keyfi yapan insanları görüyorsunuz… Tüm bu görüntüler bile aslında o suyun içine kendinizi attığınız ve o deneyimi yaşadığınız zamanki duyguyu vermiyor. Bu hikayenin final sahnesi Azmak’ın buzlu sularına kendinizi attığınız ve bir yandan üşürken attığınız kahkahalarla son bularak olmalı…
Halk arasında ‘Arkadaşını tanımak için tatile çık..’denir. Pekçok açıdan doğru bir öneridir ama bu 4 ailede bizi birbirimize bağlayan çocuklar oldu. Aynı ana sınıfında sadece 1 sene ortak geçmişe sahip 4 oğlan, 2 kız çocuk bizi bir araya getirdi. Mutluyuz. Birbirinden farklı karakterde anne ve babalar , çocukları sayesinde farklı tecrübelerden keyif alıyor ve eğleniyoruz. Bir kaç satırda iyi bir tatil organizasyonunun tüyolarını yazmak istiyorum.
-Eğer bir grup olarak tatile gidiyorsan ya organizatör olarak çalışacaksın ya da planlananı onaylayacaksın. Orta yolu yok.
– Herkesin istediğinin olmayacağı bir gerçek. Çözüm çocukların çoğunluk tercihi olabilir ya da ortam mümkünse herkes kendi tercihini yapacak.
– Çocukların kavgasında taraf olunmaz. Onlar kavga edip , 10 dakika sonra barışınca sen halen kendinle sinir harbini sürdürmek istemiyorsan karışma.
– Bir anne ve eş olarak bu tatilde kendini düşün. Bırak eşin ve çocuğun kendi işini kendi görsün. Tatilde mesai yok.
– Sonuçta bu bir tatil. Bazen en güzeli plan yapmadan kendini akışa bırakmak. Aksiliklerinde eğlenceli olabileceğini düşün.