Evet kötü gitmiyor. Bir haftadır evdeyim. Ruh halim iyi, iyi hissediyorum.
Tabi şanslıyım. Evdeyim ama işlerim aynen devam ediyor, beni meşgul eden pek çok şey var. Teknoloji sayesinde işlerin büyük bir çoğunluğunu yapma şansım oluyor. Diğer yandan evdeyim. Ne kadar süre olacağını bilmediğim bir evde kalma süresi var. Pek çok belirsizlik var. Hastalanabilirim, etrafımda yakınlarım hastalanabilir. Hepimiz gibi, bu sürecin sonunda işime, hayatıma neler olacağını , nasıl etkileneceğimi de bilmiyorum. Keşke bunlar olmasaydı, keşke eskisi gibi olsa diyebiliyorum, normal yaşamımda yaptığım sıradan her şeyin ne kadar büyük bir değer olduğunu da görüyorum ama bu kadar, şu anda mevcut gerçeği değiştiremeyiz . Belirsizlik ortamında, bu günlerde sadece bana verilen bu zamanda ne yapabileceğime karar verebilirim ? Eskilerin dediği gibi “Olmuş ile ölmüşe çare yok.”
Sadece bir ay önce bile tüm zamanımızı evde geçireceğimizi hayal etmiyorduk. Yoğunluk, hiç bir şeye zaman ayıramama, tükenmişlik sendromu gündemimizde idi. Şimdi ise gündemimizde kendimiz ya da yakınlarımız için “Sıkılmak ” var. Bu zamanı kendime ayırmak, kendimi yenilemek ya da kendimi bulmak için yapabildiğim kadarıyla kendimle kalmaya çalışıyorum. Lao Tzu ‘nun bir sözü var; “Başkalarını tanımak bilgelik, fakat kendini tanımak erdemdir. ”
Kendimizi tanıyarak, yapmak istediklerimize ve hatta istemediklerimize karar vererek, küçük adımlar ile belki hepimiz daha iyi , daha pozitif bir toplumun oluşumuna katkıda bulunabiliriz.
Yeni dünyanın önünde 2 yol var diyorlar; ya otokratik liderlerce yönetilen, daha fazla içine kapanan uluslar; ya da bahsettiğim dönüşümü tetikleyen bireyler sayesinde daha işbirlikçi, paylaşımcı, sosyal adaletin, sosyal devlet kavramının daha öne çıktığı, farklılıkları kapsayan, eşitsizliklerle mücadele eden bir toplum. Kararı biz vereceğiz sanırım.
——————————————————————————-
Bunları yazarken acaba yapabilir miyim ben kendi dönüşümümde minik adımlar atar mıyım diye düşünüyorum ve çabalıyorum.
İlk bir hafta iyi geldi. Neler yaptım , ne oldu yazalım.
İyi hissetmek için kafanızda bir rutin belirlemek önemli demiştim.
Evet, bu işin sihri kesinlikle bir rutin belirlemek ve rutinini sürdürmek.
Rutin Belirlemek ne demek?
Yani yine hafta içi her gün 7:30 da kalkmış ve bilgisayarımı açmış oluyorum.
Bilgisayarın başına geçerken mutlaka temel bakım ve hafifte olsa bir makyajını yapıyorum. İyi hissettiriyor.
Her gün düzenli olarak ajandam özel-genel-işe dair neler planlıyorsam yazıyorum. Bunlar rutini oluşturma ve sürdürmek için önemli adımlar.Hepsini yapamasan da.
Hafta içi genelde akşam 16:00 ya kadar görüşme ve toplantılarım oluyor. İşten ondan sonrasında belirli günlere belirli şeyler yapmak için kendime zaman tanıdım. Instagram canlı yayınları izlemek, online eğitimler, kitap okumak, film izlemek, yürümek, anne babam ve arkadaşlarımla görüşmek gibi ..Tabi bunları daha da detaylandırmak mümkün neleri izleyeceğinizi ,hangi konularda hangi eğitimleri almayı planladığınızı da listeleyebilirsiniz. Ben çok detaylı olmayan haftalık planlar yaptım.
Rutini oturtmak ve kendinizle kalmak için koşullarınıza göre alternatifler üretmek gerekebilir. Yani yalnız, çocuklu, evli ve çocuklu, çalışıyor, çalışmıyor, küçük ve kalabalık bir evde oturmak gibi opsiyonlara göre olmak farklı rutinler oluşturmanız iyi olur. Şirkette bazı toplantılarınızı sabah ya da tam tersi akşam yapmak istemek, çocuk ve ev bakımını eşinizle paylaşarak kendinize alan bırakmak vs gibi çözümler düşünebilirsiniz. Sonuçta hayatımızda kaç kez böylesine olağanüstü koşullarda #evdekalma olasılığımız olacak. Koşulları kendimize göre ayarlamak ve kendinize ve yapmak istediklerinize zaman ayırmak için motive olmak gerekiyor.
———————————————————————————————————-
“Kendimle kalmak ” kavramı içinde yapılanlar ise bence kişiye göre değişir. Ben okuduklarım da , izlediklerimde ya da dinlediklerimde kendime özel mesajlar aldığımı düşünüyorum ve biriktiriyorum şimdilik. Filmlere gülmenin, okurken bir anda boş boş etrafa bakmanın tadını çıkarıyorum. Bir önceki yazımda Simon Sinek’in Kendi nedenini Bul kitabını okuduğumu söylemiştim. 2 kitabı da bitirdim. Yarın kitabın değerlendirmesini buraya yazmayı planlıyorum. Sinek özetle diyor ki , biz hep ne yaptığımızı, nasıl yaptığımızı konuşuyor ve anlatıyoruz ; oysaki önemlisi NEDEN yapıyoruz? Nasıl bir büyük anlam bizi yatağımızdan kaldırıyor ve enerji veriyor. Neden sorusunuz cevabı senin hayat amacındır. Simon Sinek tüm dünyada insanların hayat amacını bildiği, bu amacın heyecanıyla uyandığı ve çalıştığı bir dünya hedeflediğini söylüyor. Bu kitaplarda bireylere ve kurumlara Nedenlerini bulma için bir rehber. Etkileyici değil mi?
Geçen hafta içinde bir de ” 2 Papa” filmini Netflix de izledim. Ratzinger’in istifası ile Papa olan Papa Francis’in Papa olma sürecindeki hikaye ve diyaloglarını içeren filimde hem çok keyifle izlenen hem de güzel mesajları olan bir film. ben netflixde izledim ama eminim youtube ya da başka mecralarda da vardır.
Evde hareket etmeye gelince, küçükte olsa çabalarım sürüyor. Geçen hafta 3 kez (yürüyüş, yoga ve tabata ) yaptım sadece. Bu konuda bir miktar daha gidecek yol var ama sanırım ona da sıra gelecek. Şimdi gelelim bu haftanın planlarına ;
- Blog da minimum 3 yazı
- Bu haftaki kitap tercihim ;Simonet Signoret -Özlemin Eski Tadı Yok
- Evet bu haftaki odağım hareket, hareket ,hareket :HERGÜN
- Teknoloji konusunda geçen hafta 1-2 eğitim aldım, iyi geldi ama pratik yapmak şart.
Sizin #evdekal süreciniz nasıl geçiyor?