İşimize ve Hayata Oyunu Neden Katmak İsteriz?
Çocuk, genç, yetişkin ya da yaşlı fark etmiyor. Harekete geçmek , öğrenmek , değişmek için motive edici etkenler arıyoruz. Sigarayı bırakmak, 5 kilo vermek, yabancı dil öğrenmek her sene, yeni yıl hedefleri arasında olabiliyor ama hedefleri gerçekleştirmek için harekete geçmek ve bu arzuyu sürdürmeyi başaramıyoruz.
Aynı durum şirketlerde de geçerli. İnsan kaynağını sürekli değişime adapte etmek ve yeni beceriler edinmelerini sağlamak gerekiyor. Her sene milyonlarca lira kurumsal eğitimlere harcanıyor ama olmuyor. Artık eğitimi öğrenmeye, öğrenmeyi de davranış değişikliğine dönüştürmekte yeni yaklaşımlar gerekiyor.
Oyunlaştırma işte burada devreye giriyor. “Oyun gibi” bir yaklaşım ,ilk etapta bizler için “mutlu bir deneyimleme” imkanı veriyor.
Geçen hafta “Oyunlaştırma” kitabının yazarı Ercan Altuğ Yılmaz ile birlikte kitabını ve tabi ki “Oyunlaştırma” konusunu konuştuk. Sadece ikimiz değildik. Satış Koçu Koray Inan, Elephants Don’t Forget CTO’su Tuna Çelik, Humanist Yazar Ajansı sahibi Menekse Polatcan Serbest kalabalık bir grup idik. Konuşmaya ve paylaşmaya hevesli bir grup olunca , konuyu pek çok alanda değerlendirme imkanı bulduk.
Oyunlaştırma kitabını Ercan Altuğ Yılmaz 2015 yılında çıkardı . Türkçe ’de kaynak kitap olarak başvurulabilecek, ilham alınıp, uygulama önerilerinden faydalanabileceğiniz bir kitap. Oyunlaştırma ile ilgili tüm yaklaşımları, sektörün uzmanları ile söyleşileri ve 20’nin üzerinde oyunlaştırmayı inceliyor. Bu konuda bilgi almak isteyenleri yönlendirici pek çok kaynak ve bağlantı da paylaşılmış.
Ercan Altuğ Yılmaz kariyerine yazılım uzmanı olarak başlamış. Ardından Turkcelle geçmiş. Turkcell’de Eğitim teknolojileri uzmanlığı ve Turkcell Academy’de Dijital kanal yöneticiliği yapmış. Turkcell tecrübesi özellikle Akademide dijital kanal yöneticiliği yaptığı sırada sadece şirket içine değil, dışarı açılmak; konu hakkında en ileri uygulama ve yaklaşımlarla tanışmasını sağlamış. Şimdi ise oyunlaştırma uzmanı olarak şirketlere danışmanlık veriyor.
Sohbette sadece kitaptan konuşmadık, peşi sıra pek çok soruyu sordum . Zamanımız yettiği kadarıyla cevaplamaya çalıştı.
Sohbetin bir bölümünü paylaşmak istiyorum.
ASO : Ercan bey oyunlaştırmayı bize nasıl anlatırsınız?
Ercan Altuğ Yılmaz : Türkçe’de bazı kavramları net ayrıştıramıyoruz. Mesela Game ve Play kelimeleri Türkçede Oyun kavramına denk geliyor ama aslında aynı şey değil. Play deyince oyun hamurunu, game de ise daha hedef odaklı oyunları anlayabiliriz. Play için Serbest, game için ise kurallı oyun tanımlaması sanırım en basit ayrım olur.
Oyunlaştırma ise gerçek hayata uyarlanan oyun taktikleridir. Oyun sektörü yıllarca insan davranışlarını incelemiş ve insanların bağlılığını ve keyif alacakları kriterleri tespit etmiştir. Oyunlaştırmada da bu taktikleri aslında sorunları çözmek ve insanları harakete geçirmek için kullanıyoruz. Oyunlaştırmanın %75’i psikoloji, %25’I ise yeni teknolojilerdir.
ASO: Oyunlaştırma nasıl kullanılır ? Birkaç örnek verebilir misiniz?
Ercan Altuğ Yılmaz : Mesela bir bankada eğitimlere devam sorunu var. Yani geç geliyorlar, yarısında çıkıyorlar. Bir aplikasyon geliştirdik ve eğitimlere tam ve zamanında katılıma puanlar almaya başladılar ve bunu sosyal ödüllerle bağladık ; konferans bütçesinden istediklerine katılım payı, CEO ile görüşme ve yemek gibi. Yine başka bir bankada otopark yeri ciddi bir sorun idi otoparkta arabasını park etmeyi ödüller ve fırsatlar arasına koyduk. Çalışanların dışsal ve içsel motivasyon faktörlerini dikkate alarak , kurguladığımız sistemler katılımcılık ve motivasyonu arttırıyor.
Yine satış ekibinde ödüllendirme ile ilgili çalışmada, üst yönetim yan haklarını ödül olarak kurguladık.
Bilirsiniz Pokemon 60 oyunu, Fitgo’nun yapamadığını yaptı. Açık havada ,artırılmış gerçeklikle insanları spora yöneltti. Dil öğrenmede sürekliliği sağlamayı hedefleyen Duolingo ‘da yine modern ve dijital oyunlaştırmaya örnektir.
Oyunlaştırma kurumlarda eğitim, işe alım , kültür değişimi, performans ve yetenek Yönetimi gibi her alanda kullanılabilir. Önemli olan kurumun temel problemini ve ihtiyacını tespit etmek ona göre sistemde oyunlaştırma taktiklerini kullanmaktır.
ASO: Oyunlaştırma pahalı bir araç mıdır ? Bir Oyunlaştırma Danışmanı ne yapar?
Ercan Altuğ Yılmaz: Hayır pahalı değildir. Mesela şirketlerde asansör yerine merdivenleri kullanmaya yöneltmek için gökkuşağı gibi boyanan basamaklar ya da attığınız her basamakta harcayacağınız kaloriyi gösteren mesajlar , bir oyunlaştırma taktiğidir. Sizi merdiven kullanmaya, kişisel sağlığınız için hareket etmeye yönlendirirken, asansör trafiğini de azaltır.
Oyunlaştırma konusunda danışmanlık alan firma bize temel sorunu ve hedeflerini bildiriyor. Ardından kurumdaki analizimizde kullanıcı profilleri ve motivasyon faktörlerini belirliyoruz. Bu faktörlere göre ödül mekanizmaları ile harekete geçirme ve devamlılık sağlanmaya çalışılıyor. Birlikte çalışmanın sonunda Excel tarzında bir tasarım raporu çıkıyor.
Kurum içindeki uzmanlar örneğin www.oyunlastirma.co sitesine girerse sağ taraftaki PACMAN görseline tıklayarak sitede oyunlaştırma nasıl görebilirler. Sitede gezdikçe puanlar, rozetler kazanabiliyor, diğer ziyaretçilerle yarışarak sitenin sahibi dahil meydan okuyabiliyorsunuz . “Captain Up” isimli internet sitesinde oyunlaştırma hizmetini ,kendi sitelerine belirli bir kullanıcı sayısına kadar ücretsiz entegre edebilirler.
ASO: Oyunlaştırmanın geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz ?
Ercan Altuğ Yılmaz: Oyunlaştırmanın gelecekte daha fazla “Davranış Mühendisliği” olarak anılacağını düşünüyorum. Ölçebildiğin herşey oyunlaştırma unsuru olacak. Kişisel mentorler daha fazla katkı sağlayacak. Nesnelerin birbiri ile konuştuğu ortamda daha fazla nesneler sahip olduklarını yarıştırabilecekler ama aynı zamanda farklı şirketlerde kolektif oyunlaştırmalarda devreye girebilecek.
Bizim sohbetimiz uzundu. Oyunlaştırmanın diğer disiplinler ile olan ilişkisini de ( hikaye anlatımı, koçluk, teknoloji, Inovasyon vs.) konuştuk. Birbirimizden pek çok konuda iham aldık. Farklı disiplinlerle yaratılan sinerji ve etkilerini , İnsan Kaynaklarında Oyunlaştırma uygulamalarını bu yazının ikinci bölümünde ele almayı planlıyorum.
Ercan bey kitabının ilk sayfasında İletişim tarihini anlatırken, radyonun icadından önce, maç skorlarını nasıl öğrendiklerini yazan küçük bir anekdot paylaşmış. Mesela boks türü müsabakaların ardından dışarda bekleyen kalabalık ; açılan kapılardan, dışarı çıkan seyircilerin koluna girerek, maçın skorunu sorarak öğrenir, kol kola yürüyen kalabalıkta skor kitlelere kulaktan kulağa ulaşırmış. Radyodan sonra bu maç sonrası toplanış ve gelenek azalmış.
Teknolojinin hayatımızdaki etkisi büyük. 4.sanayi devrimi ile nesnelerin iletişimi, arttırılmış gerçeklik , avatarlar vb. Sadece günlük yaşamımızı değil, davranışlarımızı ve ilişkilerimizi de etkiliyor ama yine de değişmeyen bir şey var. İnsanların duyguları, motivasyon faktörleri ve kişiliklerini göz önüne almadan kurumlardaki değişiklikleri hayata geçirmek zor.
Oyunlaştırma işte yaratıcılığı, etkileşimi, katılımcılığı, eğlenceyi hedeflerle etkileşimini sağlayarak gerekli ivmeyi yaratıyor. Kurumlarda bir miktar fark ve değişim yaratmak için nerden başlayabilirim diyenlere “Oyunlaştırma” kitabı iyi bir ilk adım olabilir.