Marsilya
“Marsilya, dünyanın bütün limanlarının orada buluştuğu şehir. Demir atılmış o kadim gemilerin arasında, güneş batarken Akdeniz’in mavi sularda eriyen altın ışıklarını izlerken, insan kendini evrenin merkezinde hisseder.” — Emile Zola
Türkiye’de Marsilya denilince çoğu insanın aklına ilk gelenler: tehlikeli sokakları, göçmen mahalleleri, karanlık liman bölgeleri ve futbol takımının ateşli taraftarları. Belki de bu şehir, Fransız Rivierası’nın Nice ve Cannes gibi lüks tatil beldelerinin gölgesinde kalmış, hak ettiği ilgiyi görememiş bir Akdeniz şehri.
Oysa ki bu liman şehri, binlerce yıllık tarihi, zengin kültürel dokusu ve doğal güzellikleriyle keşfedilmeyi bekliyor. Eşimle birlikte çıktığımız bu yolculukta, önyargıları bir kenara bırakıp Marsilya’nın çok katmanlı dünyasına dalma fırsatı bulduk.
Sizlerle paylaşacağım bu seyahat notları, sadece gördüklerimizin bir kaydı değil, aynı zamanda Marsilya ve çevre şehirlerle kurduğumuz samimi bir diyaloğun izlenimleri olacak.
Güney Fransa seyahatimizi 12-16 Şubat tarihlerinde Marsilya, Aix-en-Provence, Avignon ve Cascia’yı keşfettik. Güney Akdeniz ‘de klasik rotaların biraz dışında ama kışın bile harika bir kaçamak sunuyor. İşte bizim seyahat notlarımız ve size yardımcı olabilecek ipuçları…
Marsilya: Akdeniz’in Kozmopolit Limanı
Yolculuğumuz, Fransa’nın en büyük ikinci şehri ve ülkenin en önemli liman kenti olan Marsilya’da başladı. Marsilya, keskin tezatların şehri olarak bizi karşılıyor: Le Panier’in dar, graffiti dolu eski sokakları, hemen yanı başında yükselen Mucem’in modern mimarisi; zengin yatların demirlendiği Vieux Port’tan birkaç adım ötede göçmen mahallelerinin otantik yaşamını gözlemlerken; balıkçı teknelerinden çıkan taze deniz ürünleri lüks restoranlarda safran sosuyla buluşuyor, aynı sokakta Kuzey Afrika pazarlarının baharatlı kokuları yayılıyor; asil Opéra binasının önünden geçen Afrika kökenli rap sanatçıları ile Provence şivesiyle konuşan yaşlı Marsilyalılar aynı kafelerde pastis içerken görüyorsunuz; ışıltılı sahil yolundan La Canebière’e uzanan aks üzerinde, Fransız burjuvazisinin şık butikleri ile göçmen dükkanlarının yan yana var olduğu bu şehir, Avrupa ile Afrika’nın, modernlik ile geleneğin, denizcilik ruhu ile metropolitan yaşamın harmanlandığı bir Akdeniz potası.
Bu yolculukta araba kiraladığımız için Marsilya ile birlikte çevre köyleri ve şehirleri de gezme planımıza aldık. (Arabayı rentalcars.com dan kiraliyorum yıllardır , özellikle biraz önceden kiralarsanız fiyatlar çok uygun) Bu sebeple Marsilyada 1 gün geçirdiğimiz için genel izlenimler, bizim deneyimlediğimiz restaurant -bar ve kafeler dışında araştırmalarımda önerilen yerleri de yazıma ekliyorum.
Neler Gördük? Marsilya için öne çıkan eski ve yeni liman,Le Panier, Katedral ,Le canabieri gibi alışveriş bölgeleri aslında iç içe gemiş durumda. Arabayı Marsilya içinde hiç kullanmadık. Otel otoparkında kaldı. Metro ya da toplu taşımaya da ihtiyaç duymadık. Bir iki kez kısa mesafede gece yorulunca, uber ile otele dönmeyi tercih ettik.
Vieux Port (Eski Liman): Akşam saatlerinde limanı gezdiğimizde göz alabildiğine uzanan yatları, uzakta tepede ışıldayan Notre-Dame de la Garde Bazilikası’nı gördük. Liman boyunca uzanan restoranlarda bir içecek molası ya da yemek için seçebilirsiniz.
Notre-Dame de la Garde: Şehrin tepesinde ihtişamla yükselen bu bazilika muhteşem bir manzara sunuyor. Çıkması biraz yorucu olabilir
Le Panier ve lenche Meydanı: daracık, renkli, yokuşlu sokaklar arasında gezinti yapmadan dönülmez😊
MUCEM (Avrupa ve Akdeniz Medeniyetleri Müzesi): Modern mimarisi ile dikkat çeken müze, eski ve yeni Marsilya’yı birbirine bağlıyor. Özellikle gün batımında müzenin terasından şehri izlemek güzel bir anı bırakır.
- Marche de la Plaine: Eski limana yürüyüş mesafesi; Pazar, Salı, Perşembe, Cumartesi günleri saat:07.00-13.00 arası kuruluyor.. Aynı meydanda Pazar günleri “çiçek pazarı” kuruluyor. Place Jean Jaures meydanında yer alıyor. Biz maalesef gidemedik. Aynı zamanda her gün kurulan yine eski limana yakın Marche de Noailles pazarı da bir meyva sebze pazarı ,Pazar sevenler için…
- Galeri Lafayette ve Les Terrasses 2 büyük AVM. Turist olarak tex fre yaparak da oldukça uygun fransız markalarını alabilirsiniz.
- La Carabbinieri caddesi büyük bir alışveriş caddesi
- Ayrıca İf Adası görülmesi gereken bir nokta, içinde eski bir hapishane olduğu, hatta Monte Krito kontu kitabındaki kahramanın burada kaldığı iddia ediliyor.
Gittiğimiz Café ve Restaurantlar:
Bar Des 13 Coins 45 Rue Sainte Françoise, Marseille. Burası bir tapas bar. Biz harika bir süprizle karşılaştık. Grafitili dar sokaklarda dolaşırken ,saat 15:00 civarı marsilya sokaklarında yemek yiyecek güzel bir restaurant bulmak zor. Bar Des 13 Coins bir tapas bar. Birkaç çeşit tapas, ve kokteyler ile meydanda oldukça keyifli bir konumda. İşletmecisi bir Türk. Eski bir milli basketbolcu. Bu bar Türkler tarafından da biliniyor, birçok dergide de yer almış. Güzel bir mola noktası idi.
La Poule Noire 61 Rue Sainte, 13001 Marsilya Fransa Liman bölgesinde bir arka sokakta. Bize Bar des 13 Coins işletmecisi önerdi. Internetten rezervasyon yaptırdık. Rafine bir hizmet ve şef restaurantı , kaz ciğerli tabağı denemenizi öneririm. Akşam yemeği için sakin, rafine bir Fransız restaurant denemek istiyorsanız bence harika!
La Caravelle Bar&Restaurant Limanda Samimi, eski bir bar &restaurant. Sanırım her akşam jazz dinleme şansınız var. yemek de yiyebiliyorsunuz. Uygun fiyatlı bir yer olarak aklımda kaldı.
Öğle yemeğini ise yine liman bölgesinde La Poule Niore’İn yanında bir Vietnam restaurantında yedik. Bence çok lezzetli ve fiyatları da çok uygundu. Önerilir.
Le Gout des Choses, Cote Rue, Les Arcenaulx ,Schilling Marseilles, La Tasca diğer gezginler tarafından önerilen fransız restaurantları
Ne yenir?
Marsilya ‘da deniz ürünlerini denemeden dönmeyin. Bu bölgenin kozmopolit kültürünün özelliklerini taşıyan bazı yemekler; Ratatue(fırında sebze),Bouillabaisse Çorbası balık corbası,Pieds et paquets sakatat,Navettes de Marseille kayık seklinde kurabiye, Calissons d’Aix isimli badem şekerleri, Banon Peyniri keci peyniri kestane yapraklarında bekletilerek hazırlanılıyor
- Ve pastis rakısı: rezene ile yapılıyor.
Nerede kalınır?
Vieux Port çevresinde konaklarsanız, hemen her yere yürüme mesafesinde olursunuz.
İlk gün rotamızı kısaca özetledik. Güney Fransa planlarınız varsa ya da Marsilya hakkında merak ettikleriniz varsa yorumlara yazın, birlikte keşfedelim! Yazının ikinci bölümünde Provence köylerine uzanacağız, takipte kalın!