Lise son sınıf öğrencileri, hayatlarının en kritik dönemeçlerinden birini yaşıyorlar. Üniversite sınavına hazırlık, meslek seçimi ve gelecek planları gibi büyük kararlarla yüzleşmek, hem gençler hem de veliler için büyük bir kaygı kaynağı olabiliyor. Bu süreçte, gençlerin ne istediklerini tam olarak bilmemeleri ya da kararsızlık yaşamaları oldukça yaygın. Ancak önemli olan, bu belirsizliklerin yönetilebilir ve doğru adımlarla yönlendirilebilecek olmasıdır.
Türkiye’de her yıl yüz binlerce öğrenci üniversite sınavına giriyor. 2023 yılında sınava başvuran öğrenci sayısı yaklaşık 3.5 milyon olarak kaydedildi. Ancak, bu büyük sayıya rağmen birçok genç, üniversiteye gittiklerinde hangi mesleği seçeceklerine dair net bir fikir sahibi değil. Bu belirsizlik, gelecekte iş tatminsizliği ve kariyer değişikliklerine yol açabilecek bir durumdur. Araştırmalar, öğrencilerin %30’unun üniversitede okudukları bölümün mezun olduklarında seçtikleri meslekle doğrudan ilişkili olmadığını gösteriyor. Bu da gençlerin, üniversite tercihi yaparken kendilerini tanımalarının önemini gösteriyor.
Üniversite Bölüm Seçimi ve Meslek İlişkisi
Meslek seçimi, sadece bir üniversite bölümünü seçmekten ibaret değildir. Gençlerin hem ilgi duydukları hem de yeteneklerine uygun olan bir alanı seçmeleri, uzun vadeli kariyer başarıları için hayati önem taşır. Sadece popüler olan veya iş garantisi sunan meslekler her zaman doğru seçenek olmayabilir. Gençler, seçtikleri mesleklerin kişisel yetenekleri ve ilgileri ile örtüşüp örtüşmediğini sorgulamalılar.
Birçok genç, “hangi meslek bana uygun?” sorusuna net bir cevap bulamazken, teknoloji ve iş dünyasındaki gelişmeler bu süreci daha da karmaşık hale getirmektedir. Özellikle son yıllarda yapay zeka, dijitalleşme ve otomasyon gibi alanlardaki hızlı değişimler, bazı meslekleri yok ederken yeni mesleklerin doğmasına yol açıyor. Bu yüzden gençlerin meslek seçiminde sadece bugünün ihtiyaçlarını değil, geleceğin gereksinimlerini de dikkate almaları gerekiyor.
Teknoloji ve İş Dünyasında Değişen Dinamikler
İş dünyasında teknolojiyle birlikte yaşanan gelişmeler, mesleklerin geleceğini de şekillendiriyor. Yapay zeka, veri analitiği ve otomasyon, pek çok sektörde iş yapma biçimlerini kökten değiştiriyor. Örneğin, yapay zeka ve makine öğrenimi sadece bilişim sektörünü değil, sağlık, finans, eğitim ve tarım gibi pek çok sektörü de etkiliyor. Bu değişimler, meslek seçiminde teknolojiye uyum sağlayabilen ve dijitalleşme süreçlerine ayak uydurabilen yeteneklerin öne çıkmasına neden oluyor.
Dahası, gig ekonomisi (serbest çalışan ekonomisi) ve uzaktan çalışma modellerinin yükselişi, iş dünyasında esneklik ve bağımsızlık arayan gençler için yeni fırsatlar sunuyor. Bu yeni çalışma modelleri, gelecekte iş dünyasında daha fazla önem kazanacak. Gençlerin, esnek ve teknolojiyle uyumlu bir kariyer yolunu takip etmeleri, ilerleyen yıllarda başarıya ulaşmaları için kritik bir adım olabilir.
Bu noktada, hem teknolojiyi doğru kullanabilecek hem de iş dünyasının dinamiklerine uyum sağlayabilecek yetkinliklere sahip olmak büyük önem taşıyor. Yapay zeka ve dijitalleşme hızla ilerlerken, problem çözme, yaratıcılık, eleştirel düşünme ve duygusal zeka gibi insan becerileri her zamankinden daha fazla değer kazanıyor.
Yapay Zeka ile Mesleklerin Geleceği: Tehdit mi, Fırsat mı?
Yapay zeka (AI) ve otomasyon, iş dünyasındaki birçok mesleği kökten değiştiriyor. Özellikle tekrarlayan ve rutin işler, yapay zeka tarafından daha verimli bir şekilde gerçekleştirilebildiği için bu alanlardaki iş gücüne olan ihtiyaç azalıyor. Örneğin, müşteri hizmetleri, veri girişi ve üretim gibi işlerde, yapay zeka destekli yazılımlar ve robotlar insanlardan daha hızlı ve maliyet etkin çözümler sunabiliyor.
Ancak yapay zeka, sadece iş kaybına neden olmuyor; aynı zamanda yepyeni iş fırsatları da yaratıyor. Yapay zeka mühendisliği, veri bilimi, robotik süreç otomasyonu uzmanlığı ve etik danışmanlık gibi alanlar, yapay zeka ve dijitalleşme çağında yükselen meslekler arasında. Bu yeni meslek dalları, gençlere gelecekte kendilerini geliştirebilecekleri farklı kariyer yolları sunuyor.
Bu gelişmeler, gençlerin kendilerini yapay zekanın ve dijitalleşmenin getirdiği yeniliklere adapte edebilecek yetkinliklerle donatmalarını zorunlu kılıyor. Sadece teknik becerilere değil, aynı zamanda yaratıcılık, eleştirel düşünme ve duygusal zeka gibi insan becerilerine de yatırım yapmak, yapay zekanın ötesinde başarılı bir kariyer inşa etmenin anahtarı olacaktır.
Harrison Assessment ile Kariyer Seçiminde Rehberlik
Geleceğin mesleklerine uyum sağlamak, gençlerin güçlü yönlerini ve ilgi alanlarını tanımalarıyla mümkündür. Yakın zamanda oğlumu Fransa’ya hukuk okuması için gönderdim. Bir İnsan Kaynakları profesyoneli olarak yıllardır pek çok kişi ile görüşüp mülakat ve mentoring sürecini yürütsem de kendi oğlumu değerlendirmek ve yol göstermek hiç de kolay olmuyor. Bu noktada, Harrison Assessment (HA), kariyer tercihi yaparken kişilerin ilgi ve yeteneklerini analiz eden güçlü bir araç ve oğlum Arda Egenin güçlü yanlarını, değerlerini HA Kariyer Tercihleri ve Güçlü Yönler raporu sayesinde somut olarak fark etme imkanım oldu.
Harrison Assessment’ın Kariyer Tercihleri ve Güçlü Yönler Raporu, bireylerin kişisel özelliklerini, becerilerini ve ilgi alanlarını derinlemesine değerlendirerek onlara hangi mesleklerin uygun olabileceğini gösterir.
HA’nin sunduğu çözümler, gençlerin sadece bugünkü ilgi alanlarını değil, aynı zamanda iş dünyasındaki değişimlere ayak uydurabilecek meslekleri keşfetmelerine de yardımcı olur. Kariyer danışmanlığı süreçlerinde bu tür bilimsel ve veriye dayalı raporlar, gençlerin hem kendilerini daha iyi tanımalarını hem de doğru meslek tercihleri yapmalarını sağlar.
Eğer Harrison Assessment’ın Kariyer Tercihleri ve Güçlü Yönler Raporu hakkında daha fazla bilgi almak ve bir demo talep etmek isterseniz, benimle iletişime geçebilirsiniz. Bu süreçte gençlerinize en uygun kariyer yolculuğunda rehberlik edelim.