Her seyahat yazısına başlarken, o şehrin bende bıraktığı duygusal tortuları ve hisleri yazmak için yola çıkıyorum; fakat daha sonra okurlar için fayda yaratma kaygısı ağır basıyor. Yani rehber niteliğinde öneriler ve yorumların daha faydalı olacağını düşünüp rota değiştiriyorum. Belki seyahat ardından kişisel yorumlarımı ASO’nun Güncesi bölümüne aktarmam daha akıllıca olacak. Seyahat yazılarımdaki yaklaşım için sanırım biraz daha düşünmem ve fikirlerimi olgunlaştırmam gerekiyor.
Şimdi Budapeşte seyahatimizin ardından sıcak sıcak izlenimlerimi paylaşmak istiyorum.
Budapeşte tarihi ile barışık bir şehir. 1000 yıllık şehir geçmişi ile gurur duyuyor ve bunu yansıtmak için de ellerinden geleni yapıyorlar. Şehirdeki ışıklandırma çok başarılı. Şehri gece gezerken bambaşka bir etkileşim hissediyorsunuz. Mesela meşhur Parlamento binalarının dikkat ederseniz hep gece fotoğrafları hafızamızdadır. Gerçekten de gündüz ve gece algısı çok başka olan bir bina olduğunu söyleyebilirim. Şehirde geçirdiğimiz ilk gün nüfus yoğunluğunun beklediğimizin altında olması bizi şaşırttı. Daha bir metropol şehir karmaşasına alışık olan biz, insan kalabalığında arasında kaybolmayı bekliyorduk. Buna karşı eğlencesi, gece hayatı, her noktada karşınıza çıkan canlı müziği ile insanı rahatlatan, sedanter bir ruhu var bu şehrin.
Budapeşte’ye ilk girdiğinizde geniş bulvarlar ve yollar, gencinden yaşlısına scooter ve bisiklet kullanan insanlarla uyumlu, entegre toplu taşıma sistemi, şehrin insanların hayatını kolaylaştırdığı izlenimini veriyor. Diğer Avrupa şehirlerine oranla binalar biraz daha bakımsız; ekonomik gücün bunda etkili olduğunu düşünüyorum. Şehirde insanların nefes almasını sağlayacak şehir parkları şehrin önemli merkezlerine dağılmış. Peşt bölgesinde Kahramanlar Meydanının(Heros Square) hemen arkasında yer alan şehir parkında(City Park) oldukça romantik fotoğraf kareleri çekebilir, keyifli saatler geçirebilirsiniz. Margaret adası ise bir diğer alternatif. Ada Tuna nehrinin ortasında, şehrin merkezinde yer alıyor. Ada; içinde yüzme havuzları, otel, konser salonları, jogging alanlarının da yer aldığı ormanlık bir alan. Parlamentodan 2 durak mesafede bir alan olduğunu söylersem sanırım ne kadar merkezi bir yerde olduğu zihinlerde canlanabilir.
Bence Budapeşte için 3 gece kalmak verimli bir şehir seyahati için yeterli olacaktır. Özellikle uçak saatleri de zamanı etkili kullanmamıza yardımcı oluyor. Biz konaklamayı booking.com aracılığı ile bir apartman dairesi kiralayarak yaptık. Özellikle artık ergen bir çocuğunuz varsa, otelden ziyade ev, apartman kiralamak çok akıllıca ve ekonomik oluyor. Kiraladığımız apartman dairesi Parlamento binasına 300-400 mt mesafede ve çok merkezi konumda idi. Pek çok kişi için hiç toplu taşıma kullanmadan şehri keşfetmesini sağlayacak bir konumda idi; fakat biz hem hava sıcaklığı hem de zamanı etkili kullanmak için Budapestcard alarak toplu taşımayı da etkin bir şekilde kullanmayı tercih ettik. Budapestcard 24-48-72 saatlik opsiyonları ile 29 ile 37€/kişi başı arasında değişen maliyette alınıyor; bu sayede hem tüm ulaşım araçlarını kullanıp, hem de müze ve bazı etkinliklerden ücretsiz faydalanabiliyorsunuz.
Budapeşte aslında 3 ayrı şehirin 18.yüzyılın sonunda birleşerek oluştuğu bir şehir. Buda, kraliyet merkezi ve ülkenin başşehri, şehrin daha tepelik bir bölgesi. Buda bölgesinde Kraliyet sarayı, Ulusal galeri, Balıkçı Tarabyası(Fisherman Bastion), Matthias Kilisesi, Budapeşte Tarih Müzesi, Buda Kulesi(Buda Tower), Özgürlük anıtı(Cittadel), bazı tarihi hamamlar (Lukacs,Rudos, Gellert , Kiralı, Veli bej Thermal )yer alıyor. Thermal havuzlar Budapeşte’de önemli bir turistik nokta. Eğlence ile birlikte sağlıklı termal havuzlarda bir günlük dinlence molası vermek istiyorsanız Buda tarafındaki alternatifler dışında, daha turistik ve belki de şehrin en büyük termal eğlence havuzları Peşte bölgesinde Szecheny Termal Havuzları ise, Kahramanlar meydanının hemen ilerisinde yer alıyor.
Peşt ise şehrin diğer kanadı . Daha düzlük bir alan içinde yerleşim var. Parlamento bu bölgede yer alıyor. St.Stephen kilisesi, Tuna Ayakkabıları, Yahudi mahallesi, Opera binası, Macar Ulusal Müzesi, Kahramanlar Meydanı, Şehir Parkı, Andrassi bulvarı,Szecheny Havuzları, gibi önemli noktalar Peşt bölgesindeki önemli uğrak noktaları.
Şehir çok planlı ve bağlantılı olduğu için tüm bu noktaları 2 gün içinde gezebilirsiniz. Tek tek bu uğrak noktalarını anlatarak yazıyı uzatmak istemiyorum. Bununla beraber birkaç şehir gezisinde önerim olacak;
1)Eğer müze gezecekseniz Peşt bölgesindeki Macar Ulusal müzeyi (Hungary National Museum) tercih edin. 9.yuzyıldan günümüze kadar tarihsel akışı ile Macar tarihini çok güzel anlatıyor. Kanuni Sultan Süleymanında bir tablosu var.
2)Çocuklarla gezerken yarım günü Termal havuzlara ayırmak dinlendirici oluyor. Termal banyo geleneğinin Budapeşte’de 500 yıllık bir geçmişi var ve Osmanlı’dan aldıklarını kabul ediyorlar.
3)Geceleri Budapeşte çok keyifli. Canlı müzik dinleyeceğiniz alternatifler çeşitli. Son dönemlerde “ruin bars” denilen eski binaları antik objeler ve doğal malzemelerle dekore edip, house müziğin ağırlıkta olduğu barlar var. Yahudi mahallesindeki (Kazinzcy Utca) yer alan Szimpla Kert oldukça popüler bir mekan. Caz müzik için mekanlar çeşitli. Birisi Budapest Jazz Club.
Bizim keyif aldığımız mekanlardan birisi de Chain bridge ayağındaki RAQPART idi. Manzara ve pop,funk, rock, house müziğin çalındığı bu mekanın hemen yanındaki bir diğer mekanda ise canlı müzik var.
4)Yemek için önerebileceğim mekanlar ağırlıklı Parlamento bölgesi ve Andrassi Bulvarında. Önerilerim;
-Bistro Fine -Andrassy Bulvarında . Salı günleri canlı jazz müziği var.Servis ve yemekler başarılı.
-Budapest Bistro -Parlamentoya çok yakın -(Vecsey Utca3)
-Da Mario Parlamentoya çok yakın -(Vecsey Utca3) Bu iki restoran yanyanalar.
-Liberte Cafer &Bistro-Parlamento bölgesindeki bu 3 restoran ‘da oldukça iyiler. Genel olarak fine-dining kategorisinde değerlendirilmesini öneririm.
Budapeşte’de yemek fiyatlarının Türkiye ile karşılaştırıldığında uygun olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle alkol fiyatları çok uygun. Öyleki çoğu zaman su fiyatı bira fiyatından fazla olabiliyor. Macar mutfağı bana çok hitap etmiyor ama şehirde yemek için yeterince alternatifler yeterince var. Yurtdışında Türk restoranı arıyorsanız, bolca karşılaşacaksınız. Fiyatları da çok ucuz. Her zamanki gibi kebapçılar hakim olsa da bazı Türk restoranlarında daha geniş alternatifler gördüm. (Sulu yemek, sebzeler vs.) Şehirde 3€ya dürüm-ayran ile karnınızı doyurabileceğiniz gibi 15€-20€’ya (kişi başı) nitelikli bir restoranda düzgün bir yemek yiyebilirsiniz.
Biz geniş zamanda, şehrin neredeyse belli başlı önemli her yerini gezme ve bu kültürü ,yaşamlarını deneyimleme fırsatı bulduk. İnsanları genelde yardımsever ve ilgililer. Bazen İngilizce iletişim kuramadığımız zamanlarda Türkçenin daha işe yaradığı anlarla karşılaştık. Ortak tarih geçmişimizin mirası olan dilde paylaşılan kelimeler anlık sorunlarımıza çözüm oldu. Keyifli bir sonbahar seyahati rotasında Budapeşte eğlenceli ve ekonomik bir alternatif.
