Hafta sonu Yin Yoga ile tanışmam sevgili Özge sayesinde oldu.
Özge, genç bir bankacı. Ben ona şeker kız Candy diyorum. Naif, yaşadığı topluma karşı duyarlı ve sorumlu bir genç profesyonel.
PWN İstanbul şehir ağını kurarken onunla tanıştım. O dönemde , dernek henüz bir oluşum aşamasında iken grubun her şeyi idi. Sekreteri, basın danışmanı, muhasebecisi vs. vs.
Heyecanı ve çalışkanlığı ile şu günlere gelmemizde en fazla katkısı olan arkadaşlarımızdan birisi idi.
Bir yandan da farklı bir şey, ruhunu doyuracak yeni arayışlar peşinde idi. 2 yıl önce yoga eğitmenliği kurslarına başladığı andan şu ana kadar geçen zaman rüya gibi.
Ya şimdi ?..
Şimdi bankacılığı yanında hobisini ikinci bir meslek haline getirme yolunda… Hepimize bir örnek… Yoga tutkusunda derinleşmek, paylaşmak ,paylaşarak büyümek istiyor.
Ve.. Yin Yoga tanışma ve derinleşme atölye çalışmalarını düzenledi. Ben ve bir grup dernekten arkadaşımız tabi ki bizsiz olmaz deyip bu deneyimi yaşamak istedik.. İyi ki de istemişiz.
Uzun süredir pilates yapan birisi olarak 3 saatlik programın ardından varlığını farkında olmadığım tüm kaslarımı hissettiğimi ve anın dinginliğinde olurken zorlansam da büyük keyif aldığımı belirtmek isterim.
Özge’den bloğumda yazı yazmasını rica ettim ve beni kırmadı. İstedim ki farklı yönelimler , tutkular insanı nasıl da farklılaştırıp derinleştirebiliyor hep beraber okuyup görelim. Bu dönemde 20-30 arası yaş grubundan genç profesyoneller ile daha fazla birlikteyim. O kadar çok şey öğreniyor ve keyif alıyorum ki.. Mesela ruhsal sıkıntıların sebebi belki de öncelikle vücudumuz ile yeterince barışmamamız ya da kendimizi dinlemememiz… İş -özel yaşam dengesi kadar, ruh-beden-zihinsel dengeyi de keşfetmek gerekiyor.
Hangisi daha zor? Hayatın telaşı içinde durmadan koşmak mı yoksa durmak ve farkına varmak mı?
Yazıyı okuyun ve yorumlarınızı bizimle paylaşın . Olur mu?
Sağlıcakla kalın!