Bosna Hersek-Karadağ -Beş Günde Kültür ve Deniz Tatili

Bosna Hersek-Karadağ -Beş Günde Kültür ve Deniz Tatili 2591 1935 Aylin Satun Olsun

Tatil yazılarını okumayı da yazmayı da seviyorum. Tatile çıkmadan önce de açıkçası birkaç blog okumadan tatil planlarımı yapmam. Sık seyahat eden biri olarak bugün, keyif aldığım ve kesinlikle gidin-görün diyeceğim bir rotayı yazacağım.

Bayram için Montenegro seyahatine birkaç ay önce karar vermiştik.  Oraya kadar gitmişken Mostar ve Saraybosna’yı da görmek istediğimiz için Bosna-Hersek gidiş-dönüşlü bir Karadağ seyahati planladık.

Montenegro (Karadağ) ya gitmek istiyorsanız 3 ayrı rotadan ulaşmak mümkün. Karadağ’ın başkenti Podgorica , Arnavutluk -Tiran ya da Saraybosna’dan ulaşabilirsiniz. Sadece deniz-güneş-kum ve Karadağ’a gitmek istiyorum derseniz en pratiği tabi ki Podgorica’ya uçakla gitmek. Tiran yakın olsa da araç kiralama vb. lojistik kalite sorunları sebebi ile biz tercih etmedik. Biz bir seyahatte 2 ayrı ülke kültürünü de görmek istediğimiz için Bosna Hersek- Karadağ gezi planını yaptık.

Gezi planımızda Saraybosna- Mostar- Budva ve Kotor şehirleri vardı.  Konaklamaları booking.com üzerinden ayarladığımız ,1 gece Mostar- 2 gece Budva- 1 gece Kotor toplam 4 gece 5 günlük bir seyahat oldu.

Uçuştan önce bir araç kiraladık. Montenegro ve Saraybosna’da da tercihli yol, otoban gibi alternatifler yok. Dağ yolları da ,deniz kenarındaki yollarda genelde tek şerit. Onun için Google maps üzerinden ortalama verilen ulaşım sürelerine ,birazdan yerin acemiliğini eklerseniz ulaşamıyorsunuz. Bu sebeple  öngörülen ulaşım süresine %40 eklemek en mantıklısı. Ayrıca Google maps daha kestirme derken, dağ yollarını önerdiği için biraz daha sıkıntı yaşayabilirsiniz.  Turizm ofisinin ve bölgenin insanlarının önerilerine uymak en mantıklı karar.

Sabah 7 uçağı ile Saraybosna’ya uçtuk. Yaklaşık 1.50 saatlik bir uçuşla şehre ulaşıyorsunuz. Havalimanı oldukça sakin ve küçük. 15-20 dakikada şehir merkezine araçla gelebilirsiniz. Saraybosna‘da şehrin ve binaların Osmanlı ile Avusturya kültürünün etkisinde şekillendiğini görüyorsunuz. Burada görülmesi gereken yerleri çok detaylandırmak istemiyorum. Pekçok blogger ve gezi sitesi bu detayları yazmış. Ben daha çok gezinin etkileri ve seyahatinizin daha keyifli geçmesi için bazı ipuçlarını vermeye çalışacağım. Şehirde Osmanlı ve Avusturya’nın kültürel etkileri dışında, Yugoslavya’nın bölünme döneminde 1992-1995 yıllarında 3 yıl süren, Saraybosna kuşatmasının şehir üzerindeki acı etkileri, binalardaki kurşun izlerinde ve yerlerdeki ‘Saraybosna Gülleri’ denilen kırmızı boyalı, birden fazla insanın öldüğünü gösteren bomba izleri ile kendini hep hatırlatıyor.

Baş çarşı denilen bölge eski şehir ve Osmanlı etkisinde. Şehri gezerken kendinizi Safranbolu’da sokaklarda dolaşır gibi hissedebilirsiniz. Turizm ofisine uğrayıp bir harita alırsanız, şehirde gezmeniz gereken yerleri kolaylıkla belirleyip, birkaç saat içinde eğer müze gezilerini göz ardı ederseniz şehirde panoramik bir turu tamamlayabilirsiniz. Srebrebnica Gallery,Milli Müze, Tarih Müzesi,Gazi Hüsrev Cami, Ali Paşa Camii,Saraybosna kuşatması sırasında hayatlarını kaybeden Boşnakların mezarlığı, Bosna Hersek lideri Alija İzzetbegoviç’in anıt mezarı, Sarı-Tabiye ismli mezarlığın ilerisindeki  yer alan küçük kalede tüm şehrin manzarasını kucaklayan tepe gezeceğiniz önemli yerler. Nehir kenarında , tabi ki 1.Dünya Savaşının başlamasına sebep olan Avusturya-Macaristan veliahtı Ferdinand ve eşi Sophie’nin suikastının gerçekleştirildiği Latin Köprüsüne de uğramadan gelmek olmaz.

image

Saraybosna’da beni en çok etkileyen yerlerden birisi de 1992-1995 yılları arasında Saraybosna kuşatmasının etkilerini derinden hissedeceğiniz havaalanı ile şehirde yolun karşısını birbirine bağlayan 500 mt.lik tünelin 100 mt.lik giriş alanı ve müzesi.  Tünelin giriş kapısı havaalanının hemen yanında gösterse de, gösterilen yerin tam arkasında, aslında havalimanını geçtikten sonraki küçük köyde yer alan bir binadan giriliyor. Bir Boşnak gelip 2-3 Eur bahşiş karşılığı sizi toplayıp yolda eskortluk yaparak tünele götürüyor. Sadece tünelin girişini görünce bunun için mi geldim diye düşünüp hayal kırıklığına uğruyorsunuz ama mutlaka küçük binadaki müzeyi de gezin . O zaman savaşı, tünelin önemini, yaşanılanları daha iyi hissedebiliyorsunuz.

image

Saraybosna’da Cevapi denilen köfteyi ve Boşnak böreğini tattık. İtiraf etmeliyim ki Türkiye’deki köfte ve böreğin lezzeti benim damak tadıma daha uygun.

Saraybosna’yı gezdikten sonra kiraladığımız araçla 120 km uzakta Mostar‘a geçtik. Yol daha önce yazdığım gibi tek şerit onun için öngörülenden daha uzun sürebiliyor. Mostar tarihi dokusu ile oldukça etkileyici bir yer. Şehir eski şehir dışında da genişlemiş ve büyümüş ama orada da savaşın izleri halen bütünüyle silinmemiş.

Kriva Cuprija isimli bir otelde kaldık. Mostar köprüsünün hemen ayağında yer alıyor hatta ünlü Mostar köprüsünden daha önce yapılan Ağabey köprüsü (Crooked Bridge ,Kriva Cuprija) kaldığımız otelin alanı içinde kalıyordu. Ağabey köprüsü daha eski bir köprü ve aynı tarzda yapılmış. Mostar köprüsünden show için gençler turistlerden 20-25 EUR toplayarak (birer ikişer Eur) köprüden atlıyor. Turistler için önemli bir gösteri. Mostar oldukça çok turist alıyor. Sadece Türk turistler değil, Avrupalı, Uzak Doğulu ve Rus turistlerinde rağbet ettiğini gördük.

image
Mostar mutlaka görülmesi gereken bir yer. Bosna Hersek gezimizde konaklama için Mostar’ı seçmenin iyi bir tercih olduğuna karar verdik. Tarihi alanda görülmesi gereken yerler bir arada, bu sebeple kolaylıkla gezebilirsiniz. Yeni bölgelerde oldukça güzel, modern yerleşim alanları olduğunu da görebilirsiniz.

Bosna Hersek’in para birimi KM. Konvertibl Mark imiş ama halk arasında kilometre olarak söylenince bir algılama sorunu yaşayabiliyorsunuz (!) Değeri Alman Markına  göre sabitlenmiş ve kur değişikliklerinden etkilenmiyormuş. Değerini Euro’nun yarısı olarak hesaplayabilirsiniz. (10 km -5EUR gibi)

Seyahatimizin ikinci bölümünde ise Budva ve Kotor’da geçirilecek 3 gün vardı. Mostar’dan Budva’ya gelmek için , Stolac, Ljubunje, Trebunje, Hercegnovi güzergahını kullandık ve Hercegnovi’den kısa bir feribot seyahati ile körfezin karşısına geçtik. Yol  duraklamalarla yaklaşık 5 saat kadar sürdü.

Montenegro bizi şaşırtan bir ülke. 600.000 kadar bir nüfusu, kişi başı 16.000 USD’yi aşan milli geliri ile planlı, düzenli, tarihi dokusunu korumuş, modern , küçücük bir ülke. Para birimi olarak AB’de olmamasına rağmen, Euro’yu kullanıyorlar. Budva ise 2500 yıllık geçmişe sahip, 10.000 nüfuslu bir Ortaçağ şehri. Orman, dağlar ve deniz iç içe birbirini kucaklıyor . Oldukça temiz havası var. Bu küçük şehir o kadar özel ki Rolling Stones, Madonna gibi starların konser verdiği en küçük şehir olarak tanınıyor. (Jazz Beach)  Sahil şeridi boyunca pek çok özel plajda eğlencenin ve denizin tadını çıkarabilirsiniz.  Sezon sonunda orada olduğumuz için biz sadece St.Nicholas (Hawai) adası denilen küçük adanın kumsalında denize girdik.  Budva’da Marina’dan küçük bir motorla grup olarak 15 Euro’ya adaya gidip döndük. İsterseniz kişi başı 3 Euro’ya teknelerle de adaya ulaşabiliyorsunuz. Sveti Stefani , Budva’nın koylarından birinde yer alan ada, Amanresort otel grubu tarafından alınmış ve  Hollywood yıldızların ve jet sosyetenin tatil yaptığı yer olarak tanınıyor. Ada ziyarete kapalı, ancak dışardan fotoğraf çekebiliyor ya da otel müşterisi olarak faydalanabiliyorsunuz. Konaklama fiyatlarının 1.000 Euro’dan başladığı söyleniyor. Otele gidemesem de önünde denize girsem diyorsanız adanın sağ tarafındaki özel plajda kişi başı 75 Euro ödeyerek sahilden faydalanıyorsunuz ama sol tarafı halka açık ve sanırım havlunuzu alıp bir şey ödemeden de bu güzelliğe şahit olabilirsiniz.

Sveti Stefan , önemli bir sayfiye bölgesi. Adanın önünde uzun sahili kucaklayan bir park ve ormanlık alan var. Parkın içindeki ‘Olive Restaurant’ ise benim kısa seyahatimizde en beğendiğim restaurant oldu.  Tesadüfen girsek de sonra bilinen, önerilen bir restaurant olduğunu anladık.

image

Seyahat planımızın son noktası Kotor idi. Kotor Budva’ya sadece yarım saat uzaklıkta. Adriyatik denizinin önemli bir liman şehri olan Kotor’un tarihi dokusu oldukça iyi korunmuş. Budva ile karşılaştırıldığında oldukça sakin bir şehir. Yolcu gemileri tahminim şehirde en büyük hareketi yaratan unsur oluyor. Yolcu gemilerinin Akdeniz rotasında uğrak noktalarından birisi olmasından sonra popülaritesi oldukça artmış. Dağların arasına giren deniz bir göl kadar sakin.

Eski şehir kale duvarlarının arasında yer almış. Tıpkı  Budva’da olduğu gibi dar Ortaçağ sokaklarında dolaşmak, küçük restoran ve kafelerde zaman geçirmek çok keyifli. Eski şehrin içinden yukarıya doğru tırmanarak 45 dakikalık bir yürüyüşle surların bitiminde tepedeki kiliseye ulaşmak mümkün. Kotor’da eğlence ve gece hayatı istiyorum diyorsanız tekrar Budva’ya dönmeniz gerekecek.

image

Kotor’a gelmişken bence kesinlikle görmeden gelmeyin diyeceğim yerlerden birisi Perast. Kotor’a 15km uzaklıkta sahil şeridinde yer alan Perast’ta biri doğal, diğeri sonradan yapılmış 2 küçük adacık var. Tarihi 10. yüzyıla kadar uzanan bu küçük yerleşim tarihsel geçmişi, doğal güzelliği ile çok etkileyici. Eskiden St.Georges denilen doğal adada yerleşim ve kilise varmış. Sonradan yapılan ada bölgesine ise balık tutmaya gidiyorlarmış. Birgün balık tuttukları bölgede bir taş buluyorlar ve bunu kilisede papaza getiriyorlar. Getirdikleri taş kayboluyor. Tekrar buluyorlar ama yine kayboluyor.  Bunu Meryem Ana ile ilişkilendiriyorlar ve  buraya bir kilise yapmaya karar veriyorlar. Yapay adayı oluşturmak için taş dolu gemiler batırıp epey çaba sarfediyorlar.  Yapay bir ada olan Lady of the Rocks Adası‘na bu sebeple  Taş Kadın anlamında Stone Woman (Lady) denildiği de söylenmektedir. Meryem Ana’ya adanan bu ada hakkında daha pek çok hikaye bulunmaktadır.

image

Hem Kotor hem de Perast Unesco dünya mirası listesi içinde bulunmaktadır.

Bosna Hersek ve Karadağ seyahati planlayanlar için tatili özetlemek istedim;

  • Araçla bir seyahat planlıyorsanız , yeni bir araç kiralamak yol üstünde olası riskleri azaltmak için öneririm. Çünkü yolda benzin istasyonları bile alıştığımız kadar sık değil.
  • Özellikle Bosna Hersek’de neredeyse oteller dahil hiçbir yerde kredi kartı kabul edilmiyor. Yanınızda mutlaka nakit Euro taşımanızı öneririm. Karadağ’da nispeten kredi kartı kullanımı daha yaygın.
  • Karadağ’da da Bosna Hersek’de de otoban ve tercihli yol yok. Yollar oldukça dar. Bu sebeple yola ayırdığınız zamanı öngördüğünüzün üstünde artırmanız lazım. Mesela biz 3.5 saat öngörülen yolu 5-5.5 saatte aldık.
  • Bosna Hersek seyahatinde konaklamayı Saray Bosna yerine Mostar’da yaparsanız, tarihi dokusuyla etkileyici bir ortamda daha uygun fiyatlı otellerde kalabilirsiniz.
  • Kotor sakin bir deniz tatili için ailece kalmak için güzel bir yer. Konaklama yeri seçerken mutlaka şehir merkezine yakın olması konusunda ısrarcı olmaya gerek yok. Hatta merkezden 4-5 km uzaklıkta deniz kenarındaki otel, apart vb. alternatiflerden daha fazla memnun kalabilirsiniz.
  • Budva başlı başına tatil için gelinecek bir tatil beldesi. Tarih,deniz,doğal güzellik, yemek her açıdan mükemmel ve etkileyici idi. İsterseniz tekne kiralayıp mavi tura da çıkabilirsiniz ama bence bir araç kiralayıp, tüm koyların ve doğal güzelliğin tadını çıkarmadan gelmeyin.
  • Backpacker seyahatçiler için daha ekonomik tatil öngörülerinde hostel ya da aile yanında oda kiralama opsiyonunu da düşünebilirler.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Web sitemiz, çoğunlukla 3. taraf hizmetlerinden gelen çerezleri kullanır. Konu hakkında daha fazla detay için Gizlilik Politikamızı okuyabilirsiniz.